ESAS SUÇLU BU VAHŞİ KAPİTALİST SİSTEMDİR
Gazze’de insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birisi yaşanıyor. Bir toplum roketlerle, füzelerle, toplarla, kurşunlarla, aç ve ilaçsız bırakılarak yok ediliyor. Bugüne kadar 70 binden fazla insanın hayatına son verildi. Bunların yarısından çoğu kadın ve çocuklardı. Enkaz altında bu rakamdan çok daha büyük insan cansın şekilde yatıyor.
Bütün bunlardan sürekli olarak Netanyahu sorumlu tutuluyor. Doğrudur Netanyahu bir katildir ama kiralık katildir. Ona bu katliamları yapması emri büyük bir güç tarafından verilmiştir. Esas katil bu güçtür. Bu gücün yaptığı ilk katliam da bu değildir. Bugüne kadar, Vietnam, Dominik Cumhuriyeti, Kuzey Kore, Laos, Kamboçya, Lübnan, Afganistan, Endonezya, Nikaragua, Panama, Grenada, El Salvador, Şili, Libya, Lübnan, Libya, Irak, Suriye ve Somali’de ve şimdide Filistin’de milyonlarca insanın ölüm emrini bu güç verdi.ES
GÜCÜN KAYNAĞI: KAPİTALİZM
Kapitalist dünyanın büyük sorunlarından birisidir eşitsizlik. Servet, gelir ve fırsat eşitsizliği en gelişmiş ülkelerde bile sosyal dokunun ciddi hastalıkları haline geldi. Marx’ın yıllar önce dediği gibi sermaye belirli ellerde toplandı. Para hem ekonomik hem de siyasi güç olarak rakipsizleşti.
Bu güç, ülkelere, topraklara, toprak altı zenginliklere, dağlara, ırmaklara, hatta soluduğumuz havaya, seyrettiğimiz uzaya egemen olmak istiyor.
Bu güçlü sermaye Amerika'ya ait değildir, Amerika bu sermayeye aittir. Amerika ve İsrail bu kanlı paranın kullandığı iki büyük örgüttür. Amerikan ordusu, medyası bunların gücünü devam ettirmeye yarar. Dünyanın dört bir tarafına dağılmış üsler, tesisler, uçaklar gemiler, füzeler bu sermayenin hizmetindedir. NATO’da bu gücün emrindedir.
Kapitalist sistemin koruyucusu Amerika’nın farklı ülkelerde kurulmuş 400 civarında askeri üssü vardır. Bu üslerde en az 500.000 askeri personel görev yapar. 8 000 stratejik, 22 000 taktik nükleer silah kapasitesi olduğu söylenir. Çok büyük bir donanmaya sahiptir. Binlerce uçağı, füzesi, tankı, topu vardır.
Batı Asya’nın (Orta Doğu) ve Doğu Akdeniz’in zengin enerji kaynaklarına el koymak için milyonlarca insanı öldüren, evinden yurdundan süren, kadınların ırzına geçen hep bu kirli paranın sahipleridir.
Bu parayı emperyalizmin askerleri kana bulamıştır; doların rengi yeşil değil kırmızıdır.
Bunlar sadece topla, füzeyle savaşmazlar. Mazlumların üzerine ekonomik yöntemlerle, psikolojik yöntemlerle giderler. Ambargo koyarlar, insanları aç bırakırlar, ilaçsız bırakırlar.
İnsanların beyinlerine de egemen olmak isterler. Onları bu vahşi sistemin kuklaları haline getirirler. Bunun için yumuşak güç kullanırlar. Televizyonlar, filmler, diziler, sinema ve diğer sanat dalları, gazeteler, sosyal medya ortamları, eğitim ve kültür programları bu yumuşak gücün araçlarıdır. Bu araçları kullanarak, kendi amaçlarını Amerika halkının ve diğer ülke halklarının amacı haline getirirler. Onları robot haline dönüştürür ve istedikleri gibi kullanırlar.
CIA’nın çıkardığı gazeteler var, fonladığı gazeteciler var, yönettiği televizyonlar var, çevirdiği filmler, diziler var, yayımladığı kitaplar var, beslediği sosyal medya trolleri var, liderlik okullarında eğittiği politikacılar var. Bunlar aracıyla, toplumları yönlendirirler, kışkırtırlar. Egemenlik meraklısı büyük sermayenin çıkarı neyi gerektiriyorsa toplumun o şekilde düşünmesini sağlarlar.
Bu yumuşak güç unsurlarının en etkili olduğu ülkelerin başında Türkiye gelir. Bu nedenle Türk halkı Gazze’deki bu toplu katliamlara Bazı Avrupa ve Güney Amerika ülke halkları kadar tepki vermedi. “Araplar bizi arkadan vurdu” lafını boşuna yaymadılar…
SİLAHSIZ OLMAZ
Gazze’deki bu insanlık dışı canavarlar ancak silahla durdurulur. Kolombiya devlet başkanı Gustavo Petro’nun önerisi gerçekçidir. Gustavo Petro, BM Genel Kurulu'nda Gazze'de yaşanan soykırımı kabul etmeyen ülkelerin bir "barış gücü" oluşturması gerektiğini söyledi ve "Eğitimsiz Mavi Bereliler yerine, soykırımı kabul etmeyen ülkelerden oluşan güçlü bir orduya ihtiyacımız var" dedi.
Bu ordu hemen kurulmalıdır. Filistin devletinin tanınmasının katliamları durdurmada hiçbir etkisi olamaz. Silaha ancak silahla karşı konulur.
Bu katliam ne ilk ne de son olacak. Bu kanlı tablo kapitalizmin ve onun doğurduğu emperyalizmin eseridir. Bu vahşi kapitalist sistem devam ettiği sürece, paranın ekonomik ve siyasi gücü de devam edecektir. Bu gücü koruyarak bu güce gem vurulamaz. Öncelikle sermayenin belirli ellerde birikimine engel olmak gerekir.
Mücadele, bu vahşi sisteme karşı yapılmalıdır. Bu sistem devam ettikçe, bu Netanyahu gider başka bir Netanyahu gelir.